Çinekopun 18 santimetrenin altında satıldığı şikayetlerinin artması üzerine denizlerde sürdürülebilir balıkçılığın devam ettirilebilmesi için İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından balık satışı yapan tezgahlara denetimler gerçekleştirildi.
Beşiktaş’ta pazar yerlerinde bulunan balık tezgâhlarında fiyat ve hijyen denetimi yapıldı. Denetimde, satışa sunulan balıkların fiyat etiketleri ve tezgâhlarda avlanması yasak türlerin olup olmadığı kontrol edildi.
Öte yandan, balıkçılar hijyen ve saklama koşulları konusunda bilgilendirildi. Denetim sırasında yarım kasa lüferin 18 santimetre olması gerekirken 14-15 santimetre olduğu tespit edildi.
Satıcıya 7 bin 500 lira idari para cezası uygulandı. Hijyen konusunda eksikliklerin tamamlanması için iki tezgâha 1 ay süre tanındı.
“El koyduğumuz ürünleri bir şekilde hayır kurumlarına bağışlıyoruz”
İl Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, denizde, karada, karaya çıkış noktalarında denetimlerin sıklaştığını belirterek, “Balık halinde ve içinde bulunduğumuz perakende satış noktalarında, her yerde denetimlerimizi yapıyoruz. Denizde zaman, boy, yer yasaklarına bakıyoruz. Karaya çıkış noktalarında boy yasaklarına bakıyoruz. Satış noktalarında da boy yasaklarını ve hijyeni denetledik. Nerede yapıyorlar? Dolaplarında herhangi bir problem var mı? Onlara da bakmış olduk. 1380 sayılı kanun değiştikten sonra, değişiklikler tekrar şekillendi. Artık el koyduğumuz ürünler tekrar ticari mal haline gelmiyor. Eskiden milli emlak vasıtasıyla satılıyordu. Burada da şu var; el koyduğumuz ürünleri bir şekilde hayır kurumlarına bağışlıyoruz. Darülaceze, Kızılay gibi kurumlara veriyoruz” dedi.
“Onlara ömründe bir kere üreme hakkı vermemiz gerek”
Ahmet Yavuz Karaca, “Denetimlerimiz 7 gün 24 saat esasına göre devam ediyor. Vatandaşlarımıza şunu söylüyoruz. Biz boy yasaklarını neden takip ediyoruz? Gördüğünüz gibi hamsi balığı 9 santimetre, sardalya 11, istavrit, barbunya mezgit 13 santimetre, lüfer 18 santimetre, palamut 25 santimetre. Böylece ilerliyor. Bunların belirlenmesi bilimsel kurallara dayanıyor. Bilimsel kurallara göre onlara ömründe bir kere üreme hakkı vermemiz gerek. Çünkü sürdürülebilirlik çok önemli. Hem balıkçılarımız hem de tüketicilerimiz küçük boyutlarda balık almazlarsa ve herhangi olumsuzluk olduğunda alo 174 gıda hattını ararlarsa onlara dönmekle mükellefiz. Daha çok hijyenle ilgili eksiklikler gördük. Onlarla ilgili uyardık. İşte bıçaklık, balıkları temizledikleri yerleri denetledik. Bir yerde de ufak boyda lüfer balığı gördük, yaklaşık yarım kasaydı ona da el koyduk” diye konuştu.
“Ceza yazılmasında fayda var çünkü tekrarlanmaz”
Balıkçı Veysel Çimen cezaların caydırıcı olacağını ifade ederek, “Balıkların ufak tutulmasına karşıyım. Ceza yazılıyor, ceza yazılmasında fayda var çünkü tekrarlanmaz. Aslında tutarken yakalasalar daha iyi. Balık ölmeden denizde kalır en azından. Öldükten sonra kıymeti yok” şeklinde konuştu.
DHA’nın haberine göre ceza yiyen balıkçı ise “Denetim baştan başlar. Denetimin son durağı esnaf değildir” dedi.