Dünya tarihinde bir kadın tarafından yazılan ilk tarih anlatısı olan ve Anna Komnene tarafından kaleme alınan Aleksias, harika bir tarih anlatısı sunuyor. Sadece Bizans tarihini değil, Anadolu Selçuklular, Büyük Selçuklular, Birinci Haçlı Seferi, Bizans’ın düşmanlarıyla mücadelelerinin yanı sıra imparatorlukta ortaya çıkan sapkın öğretiler ve tüm bu konular bağlamında 11. yüzyıl Bizans dünyasının geniş bir resmini çizen eser, Orta Çağ tarihçiliğinin eşsiz kaynaklarından biridir.
Bir prenses olarak yaşadıklarını ve şahit olduklarını anlatan Anna Komnene, bu eserle tarih yazımı konusunda öncü olmakla kalmaz entelektüel bir kadının gözlemlerini yüz yılları aşarak bugüne aktarır. Aleksias her şeyden önce kapsamı ve hedefi açısından destansı bir metindir ve ismi Homeros’un İlias’ına bir göndermedir.
Tarih yazmanın genelde saray çevresinde veya manastırlardaki erkeklerin egemenliğinde olduğu bir dönemde İmparator Aleksios Komnenos’un kızı olan Anna Komnene tarafından kaleme alınan Aleksias, yeni ve titiz çevirisi ile Ketebe Yayınları’ndan çıktı. 11. yüzyıl Bizans’ını tüm yönleriyle anlatan eser, prenses Anna Komnene’nin 15 kitabından oluşuyor. Yazdığı kapsamlı eser kadar hayatıyla da öne çıkan prenses, aldığı iyi eğitimi bu esere yansıtıyor.
Sayfa: 546
KİMDİR…
1083’te babası Aleksios Komnenos’un, İmparator III. Nikephoros Botaneiates’i tahttan indirip İmparator olmasından iki yıl sonra doğan Anna Komnene, sarayda büyüdü. Hevesli bir öğrenci olan Anna, Kitâb-ı Mukaddes’i okumanın entelektüel ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olduğunu düşünen ailesinin şiddetle karşı çıkmasına rağmen gramer dersleri aldı. Tıbba ve felsefeye büyük bir ilgi duydu, hayatının ilerleyen dönemlerinde metafizik üzerine yazmaları için görevlendirdiği bilginlerden oluşan bir grubu etrafında topladı.
Aristoteles ve bir bütün olarak felsefe üzerine, Batı ilminin gelişiminde çok önemli bir etkiye sahip olacak olan Nikomakhos’a Etik’e dair ilk şerhleri yürüten oydu. Anna, İmparator VII. Mikhael Doukas’ın oğlu Konstantinos Doukas ile nişanlandı ancak öngörülen bu evlilik gerçekleşmedi.
Anna Kommene
AİLESİ TARAFINDAN DIŞLANDI
1097’de ise Aleksios’un yakın çevresinin güvenilir bir ismi hâline gelen Nikephoros Bryennios ile evlendi. Anna’nın 1118’de babasının ölümü üzerine eşini kendi kardeşinin yerine geçirmeye çalıştığı düşünülmektedir. Bu olaydan sonra ailesi ve çevresi tarafından dışlanan Anna, tecrit edildi ve saraydan uzakta 30 yıl geçirdi. Aleksias’taki göndermelere bakılarak eserin 1143 ile Anna’nın yaklaşık 1153’teki ölümü arasında yazıldığı sonucuna varılıyor.
KUTSAL METİNLERDEN YAPILAN ALINTILAR
Aleksias’ta Helenistik edebiyattan, felsefe metinlerinden ve kutsal metinlerden yapılan çok sayıda alıntı bulunuyor. Kitapta ağırlıklı olarak Malazgirt Savaşı’nın ardından Anadolu’ya kesin olarak yerleşmeye başlayan ve 1075’te Süleyman Şah’ın İznik’i ele geçirmesi ile Anadolu’da ilk Türk devletini kuran Selçuklular anlatılıyor.
Öyle ki 15 kitabın en az 10’unda Bizans’ın Anadolu’da Türkler ile olan mücadelelerine yer veriliyor. Bir diğer ağırlık verilen konu ise 11. yüzyılda hem Balkanlar’da hem de Birinci Haçlı Seferi’nde Bizans İmparatorluğu’na ciddi şekilde huzursuzluk vermiş olan Norman tehdidi oluyor. Bu konulara ağırlık veren Anna, Haçlı seferleri üzerinde yeterince durmuyor.