Curtin Üniversitesi öncülüğünde yürütülen bir çalışmada, Dünya’da gerçekleşen büyük çarpışma olaylarının bağımsız olaylar olmadığı, bu olaylara daha ufak boyutlu bir dizi çarpışmanın da eşlik ettiği keşfedilmiş. Bulgular, Dünya’ya yaklaşan ve yıkıcı tesirler doğurabilecek asteroitlerin mümkünlüğü da dahil olmak üzere iç güneş sistemindeki asteroit dinamiklerine ışık tutuyor.
Uluslararası araştırma grubu yeni çalışmasında, Çin Ulusal Uzay Ajansının Chang’e-5 Ay vazifesi kapsamında Aralık 2020’de Dünya’ya getirilen Ay toprağında bulunan ve yaşları iki milyara kadar çıkan mikroskobik cam boncukları incelemiş. Bu cam boncuklar, meteorit çarpışmalarının ısı ve basıncıyla oluşmuş. Hasebiyle boncukların yaş dağılımlarının, çarpışmaların vaktini göstermesi ve bombardımanlara yönelik bir tarih cetvelini ortaya çıkarması gerekiyor.
YAŞADIĞIMIZ GEZEGEN HAKKINDA EVRİMSEL TARİHE IŞIK TUTACAK
Populer Science Türkiye’deki içeriğe nazaran Curtin Üniversitesi Dünya ve Gezegen Bilimleri Fakültesinde yer alan Uzay Bilimi ve Teknolojileri Merkezinde (SSTC) çalışan makale baş müellifi Profesör Alexander Nemçin’e göre bulgular, Ay’a çarpan asteroitlerin zamanlama ve sıklığının Dünya’dakini yansıtıyor olabileceğini gösteriyor. Hasebiyle bulgular, kendi gezegenimizin evrimsel tarihi hakkında daha fazla bilgi sunuyor.
“Geniş yelpazeli mikroskobik analitik formülleri, sayısal modellemeyi ve jeolojik tetkikleri birleştirerek, Ay’dan alınan bu mikroskobik cam bomcukların nasıl ve ne vakit oluştuğunu belirlemeye çalıştık” diyor Profesör Nemçin.
“Ay’daki cam boncukların kimi yaş kümelerinin, dinozorların yok oluş olayından sorumlu olan Chicxulub çarpışma krateri de dahil olmak üzere en büyük karasal çarpışma krateri olaylarından kimilerinin yaşlarıyla kesin bir örtüşme gösterdiğini keşfettik.
“Çalışmada ayrıyeten 66 milyon yıl evvelki Chicxulub krateri üzere Dünya’da gerçekleşen büyük çarpışma olaylarına bir dizi ufak çaplı çarpışmanın da eşlik etmiş olabileceğini bulduk. Şayet bu doğruysa, Ay’daki çarpışmaların yaş sıklığı dağılımları Dünya ve iç güneş sistemindeki çarpışmalar hakkında kıymetli bilgiler sağlayabilir.